Göbeklitepe


Göbeklitepe , Şanlıurfa'da Harran ovasını görebilecek bir tepe üzerine kurulu Neolitik Döneme aittir.


1963'te Prof. Dr. Halet ÇAMBEL tarafından Güneydoğu Anadolu'da yaptığı yüzey araştırması sırasında fark edilmiştir. Günümüzde ise Şanlıurfa Müzesi ve Alman Arkeoloji Ensititüsü(DAI)'nün yürüttüğü kazının başkanlığını Alman Arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt yürütmektedir.


Yapılan kazılarda ortaya çıkan dairesel planlı yapıların içlerınde bulunan stel denilen dikme taşlar bulunmuştur. Bu dikme taşlarında üzerinde bulunan bezemelerin gerçeğe yakınlığı insanlığı şaşırtmıştır. Şaşırtan yanı şurasıdır:


Avcı - toplayıcı bir kültürde yaşayan insanlar daha göçebe iken kendilerine barınak yerine ilkin inanç merkezlerini oluşturmuşlar.


Burada aletin bulunmadığı dönemde bu kadar iyi denilecek hayvansal bezekler yapmışlardır.


Çanak - Çömlek nedir bilmeyen bu toplum 1.4 metre kalınlıgında ve 6 metre yukseklıgınde steller.






T biçinde olan bezekli steller D yapısından










Burada bulunan şaşkınlık yeni düşünceleri beraberinde bilimden uzak bi şekilde türemesine sebep olmuştur. Bazı görüşler ise burasının din kitaplarında geçen Adem ile Havva'nın






Göbeklitepe'de yapılan kazılar sonucunda bazı yapılar ortaya çıkarılmıştır. Bu yapıların hepsı dairesel plandan oluşmaktadır. D isminı verdikleri yapıda ise bir ilginçlik oldugunu savunan kazı başkanı bu konu hakkında Adem ile Havva'nın yaşadığı cennet bahçesinin olduğunu dile getirmiştir. Bazı görüşler ise söyledir:





İNGİLİZ Daily Mail gazetesinin konuştuğu bilim adamları, “Medeniyetten ve

her şeyden önce Göbekli Tepe vardı” ifadesini kullandı.

- Stanford Üniversitesi’nden Ian Hodder: Göbekli Tepe tarihle ilgili bildiğimiz

her şeyin değişmesine sebep olacak.

- Witwatersrand Üniversitesi’nden David Lewis Williams: Göbekli Tepe tarihin

gelmiş geçmiş en büyük arkeolojik keşfi.

- Reading Üniversitesi’nden Steve Mithen: Burası insan aklının anlamakta

zorlanacağı kadar olağanüstü.









Alman Prof. Dr. Klaus Schmidt


- Schmidt:


‘Göbeklitepe'deki kazılarda elde ettiğimiz bulgularla, dünyanın bilinen en eski tapınma merkezlerinden birinin bu bölgede olduğunu ortaya çıkarmıştık. Ancak, son kazı çalışmalarıyla tapınma merkezinin dünyanın en büyük tapınma merkezi olduğunu tespit ettik. Yaptığımız araştırmalarda, Cilalı Taş Devrinde yaşamış insanların, yabani sığır, akrep, tilki, yılan, aslan, yaban eşeği, yaban ördeği ve yabani bitki kabartmalarını incelediğimizde hayvanlarını evcilleştiremedikleri sonucuna ulaştık. Ayrıca, dikili taşların (Stel) üzerindeki resimler ve kabartmalar o dönemde yaşamış olan insanların sanatları hakkında bizlere fikir veriyor. Buradaki tapınak, dünyanın bilinen en büyük tapınağı olma özelliğini taşıyor' diye konuştu.


Göbeklitepe, arkeoloji dünyasının en büyük keşiflerinden biridir. Çünkü daha şehir hayatına geçmemiş olduğu düşünülen avcı-toplayıcı toplumların tapınak inşa etmiş olduğunu gösteren ilk örnektir ve bu da şehirleşme yani medeniyet tarihinde devrim niteliğinde bir buluştur. Hatta bu buluşu sebeple kazıyı yapan Dr. Klaus Schmidt, "Önce tapınak geldi, şehir sonradan geldi" demiş ve bu sözüyle erken medeniyet tarihine yeni bir açılım getirmiştir.





Göbeklitepe bu tarihi ile de en eski tapınak olduğu bilinen Klaus Schmidt’e göre, bu bölge Mezopotamya’daki ilk

şehirlerden 5 bin 500 yıl, İngiltere’deki ünlü Stonehenge’den de 7 bin yıl daha eskidir.




İngiltere Stonehenge







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder