Patara

                                                                Patara Antik Kenti Üzerine

<><><><>

"Patara bir Lykia kentidir ve Lykia Birliğinin başkentliğini yapmıştır. Lykia birliğinin üç oy hakkına sahip altı kentinden biri ve belki de en önemlisidir. Lykia birliği toplantıları kentte bulunan birliğin meclis binasında yapılmaktaydı."
Konumu
Patara, Antalya ilinin Kaş ilçesi Kalkan beldesi yakınlarındaki antik kenttir.

Tarihçesi
Hititçe`de Patar, Lykia dilinde Pttara olarak anılan kentin M.Ö. 8. yüzyılda var olduğu yapılan kazılar sonucu ele geçen somut verilerle kesinleşmiştir ve İskender’in kuşattığı kentler arasında yer aldığı bilinir. Patara, Roma döneminde de çok önemli bir kent olmuş ve Lykia-Pamphilya eyaletlerinin başkentliğini yapmıştır. Patara limanı, hububat deposu ve sevki açısından önem taşımıştır, bu nedenle doğu Akdenizde bulunan 3 hububat deposundan biri (Granarium) Patara`da bulunmaktadır. Bizans döneminde de gelişmesini sürdüren kent, hıristiyanlarca da önemli sayılmış. Noel Baba olarak bilinen Saint Nicholas’ın da Pataralı olduğu söylenir.
400 metre genişliğinde ve 1600 metre derinliğindeki Patara limanının kumla dolmaya başlaması ve teknelerin yanaşmakta güçlük çekmeleri, Patara’nın giderek önemini yitirmesine neden olur. Rüzgarın savurduğu kumlar zamanla limanı doldurur ve kenti büyük ölçüde örtüyor. Bugün kentte görülebilecek kalıntıların bir bölümünün kumlar altında olduğu dikkati çekecektir. Ancak son yıllarda yapılan arkeolojik kazılarla kent, üzerini örten kumlardan arınmaya başlamıştır.
Gelemiş köyünden 2 km sonra yol kenarında Patara’daki kalıntıların en görkemlilerinden Roma Zafer Takı görülür (Metius Modestus). Zafer takı, M.S. 1. yüzyıl sonlarında yaptırılmıştır. Tepeye doğru görülebilecek kalıntılar arasında Bizans bazilikası ve kutsal alanlar bulunmaktadır. Tiyatro tepenin yamacındadır. Tiyatronun yaslandığı tepede büyük bir sarnıç ile bir anıt mezar bulunmaktadır. Eski liman şimdi sulak alan durumunda.


                             Stadiasmus Patarensis Anıtı ve Önemi Üzerine


Lykia Federatif Devleti'nde çıkan bir halk ayaklanmasını bahane ederek İ.s. 43 yılında İmparator Claudius askeri güç kullanılarak Lykia'yı Roma'ya bağlı bir eyalete çevirmiştir. Askeri operasyon için görevlendirdiği genç senatör Quintus Veranius ilk iş olarak, tüm ülkeyi (Kaunos [Dalyan]'dan Attaleia [Antalya]'ya kadar) kentten kente ölçtürmüş ve sık bir yol ağıyla donatmıştır. Yaptırdığı yolların listesini, istasyonlarını ve istasyonlar arasındaki mesafeleri eyaletin başkenti olarak tayin ettiği Patara kentinde blok taşlardan ördürdüğü dev bir anıt üzerine yazdırmıştır. Eskiçağ araştırmacılığında ünik bir belge niteliği taşıyan Anıt hakkında uluslararası düzenlenen birçok kongre, sempozyum ve kolokyumda tarafımızdan bildiriler ve konferanslar verilmiş makaleler yazılmış, sorunları tartışılarak nihai yayın aşamasına getirilmiştir. Uluslarası bilim literatüründe oldukça sık atıf alan anıt, 2007 yılında Sencer ŞAHİN ve Mustafa ADAK tarafından 'STADIASMUS PATARENSIS", Itinera Romana Provincia Lyciae' başlığı altında Almanca olarak (Türkçe baskısı hazırlanmakta) yayımlanmıştır. Projenin 'el kitabı' niteliği taşıyan bu eserde anıtla ilgili tüm analizler yapılmış, Eski Yunanca kaleme alınmış metinler deşifre ve tercüme edilmiş, Lykia tarihi coğrafyasında bilim çevrelerinde hâkim olan hatalı orografik ve hidrografik görüşler düzeltilmiş, ülkenin politik tarihi anıtın ön yüzündeki ithaf yazıtı göz önünde tutularak yeniden yorumlanmış ve nihayet anıtın sol ve sağ yan yüzlerindeki 67 yol güzergahı ve istasyonları tek tek incelenerek, arazideki konumları hipotetik olarak belirtilmiştir.

 Şu halde; "Stadiasmus Patarensis" kitabının arka kapak cebinde verilen haritada gösterilen yol güzergâhları genel anlamda tahminidir. Anıtın teorik bölümünü oluşturan bu kitaba dayanarak, bundan böyle arazide sistematik araştırmalar yapılması ve güzergâhların istasyonlarıyla birlikte arazide saptanması planlanmıştır. Araştırmalar dört ana proje halinde tatbik safhasına konulacaktır: 1. DOĞU LYKIA, 2. ORTA LYKIA, 3. KUZEY LYKIA, 4. BATI LYKIA. Arazi araştırmalarına 2 nolu projeden (ORTA LYKIA) başlamamızın iki önemli gerekçesi vardır:

Yerleşim tarihi açısından Orta Lykia (KUMLUCA – KAŞ arası) antik Lykia'nın en yoğun yerleşim ve ulaşım coğrafyasını oluşturmakla beraber, Stadiasmus Anıtı üzerinde verilen yol listesinin Orta Lykia'ya tekabül eden bölümünde beş güzergâhlık bir kısım boş bırakılmış olup bunun sonucunda anıt üzerinde yazıt optiği bakımından asimetrik bir durum, metin içeriği açısından ise bölgenin antik yerleşim coğrafyasındaki yoğunlukla çelişen bir durum ortaya çıkmıştır. Bunun olası nedenleri 'Stadiasmus Patarensis', s. 208 vdd. Exkurs 3'te hipotezler olarak izah edilmiş olup sağlama işlemleri ise arazide yapılacak sistematik araştırmalara bırakılmıştır.
Bu bölgede taş ocakları, yeni orman ve ulaşım yolları açılması ve giderek daha da yoğunlaşan definecilik yüzünden büyük tahribat vardır. Bu tahribatın en çarpıcı örneklerini Demre Çayı vadisinde ve Turunçovayı batıdan çeviren dağ yamaçlarında görmek mümkündür.


Son yıllarda Lykia coğrafyasının çeşitli yerlerinde (örneğin Elmalı, Kıbrıs Vadisi ve Fethiye civarı) yaptığımız kısa süreli deneysel arazi araştırmalarından çok iyi sonuçlar alınmış ve Stadiasmus Anıtı'nda zikredilen yol güzergâhları ve istasyonlarına aday ören yerlerinin arazide – bazı kesintilerle de olsa - gerçekten mevcut oldukları anlaşılmıştır. Bu tür antik yol kalıntıları Stadiasmus Patarensis kitabının arka kapak cebinde verilen haritada ve lejandında gösterilmiştir. Bu ön araştırmalar sunulan bu projenin arazideki malzemesinin tamamına yakın bir bölümünün mevcut olduğuna işaret etmektedir. Araştırmalar arazide, Stadiasmus Patarensis'te teorik olarak belirtilen güzergahlar boyunca 'sürek avı' yöntemiyle yapıldığı taktirde kısa sürede tatmin edici sonuçlara ulaşılacağı muhakkaktır. Yani seçilen güzergâhlarda ayak basılmamış, incelenmemiş satıh bırakılmayacaktır. Bunun için arazi gözlemlerinde eğitimli kalabalık bir ekibe ihtiyaç vardır. Üç yıllık araştırma döneminde 3x30 = 90 iş günü arazi taranacaktır. Araziden toplanan verilerin büro çalışmaları sırasında ortaya çıkacak sorunlar, tüm yıl boyunca yine kısa sürelerle araziye çıkılarak kontrol edilecektir. Araştırma bölgesinin Üniversitemizin yakınında olması her bakımdan avantaj sağlayacaktır.


Stadiasmus Patarensis Anıtı Üzerine Makale

Parerga to the Stadiasmus Patarensis : New inscriptions from the territory of Phellos

Hüseyin Uzunoğlu, Erkan Taşdelen

Stadiasmus Patarensis çerçevesinde sürdürülen Orta Likya yüzey araştırmalarının ikinci yılında, özenli işciliği ve çok iyi korunmuş olmasıyla dikkat çeken ve Antiphellos’u Claudius sahil yoluna bağlayan antik tali yol, bu yol boyunca yer alan iki adet küçük ölçekli yerleşim ve antik dönemde Phellos kenti teritoryumunda yer alan Bayındır köyü ve civarında araştırmalar sırasında tespit edilen altı adet yazıtlı lahit makalenin konusunu oluşturmaktadır. Hellenistik dönemle birlikte artan ticari hacmi sayesinde önemli bir liman kenti olan ve bu limanın avantajlarını etkin şekilde kullanmak isteyen Antiphellos hinterlandı ile çeşitli bağlantı yollarına sahipti. Makalede daha önce French ve Bean tarafından tanıtılan bu bağlantı yollarına ek olarak araştırmalarımız sırasında tespit edilen yeni bir tali yol tanıtılmıştır. Bu durum polis statüsüne sahip bir kent olan Antiphellos’un Roma dönemindeki önemini bir kez daha göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Klasik Likya lahit grubundan olup stilistik açıdan hemen hemen aynı özellikleri taşıyan bu lahitler üzerinde yer alan yazıtlarda geçen ethnikon isimlerinden sözü edilen bölgenin elinde bulundurduğu verimli tarım arazileri sayesinde Isinda, Apollonia ve Antiphellos gibi komşu kentlerden yoğun bir göç almış olduğuna ve böylelikle Phellos kent teritoryumunun kozmopolit bir yapıya sahip olduğuna vurgu yapılmıştır.
Yazıtların çevirisi şu şekildedir:

1) Bu mezarı Pataralı arazi sahipleri Ermandas oğlu Phileinos ve Demetrios kızı Khrysion kendileri ve çocukları için yaptırdılar. Khrysion’un yukarıda adı geçen kocası Phileinos yazılı olarak izin vermediği sürece başka birinin bu mezara gömülmesine izin yoktur, aksi halde birini gömen kimse yeraltı tanrılarına karşı dinsiz ve imansız olsun ve Phellos demosuna yasal ceza olarak 3 bin denaria ödesin. Her kim ihbar ederse, bu cürümü işleyenlerin ödeyeceği ceza miktarının üçte birini alacaktır. Hyposorium’a ise azatlılarımız ve kölelerimiz gömüleceklerdir.

2) Diomedes oğlu Isindalı Aperlai vatandaşı Satetios ve Iason kızı Phellos vatandaşı Arsasis bu mezarı kendimiz, çocuğumuz, damadımız Aleksandros ve onun annesi Arsasis için yaptırdılar. Başka hiçkimseye defin yapmaya izin olmasın. Her kim bunlara karşı gelerek birisini gömerse, Phellos demosuna -- dinar ödesin ve yeraltı tanrılarına karşı günahkar olsun. Her kim de ihbar ederse (bu miktarın) yarısını alacak. Beslemelerimiz ise hyposorium’a gömülecektir.

3) Hyposorium’a ise bizim azatlılarımız ve beslemelerimiz gömülecektir.

4) Ben, 3. Ariston oğlu Antiphelloslu Mausolos bu lahdi yalnızca kendim ve eşim Krateros kızı Antiphelloslu Arsasis ve çocuklarımız ve onların iyi soylu eşlerine ve onlardan olacak çocuklarımız (torunlarımız) için ve bizzat benim yazılı olarak müsaade edeceğim kişi için yaptırdım.

5) Artemidoros oğlu Phelloslu Papis ve onu damadı Artapatos oğlu Phelloslu Midas bu mezarı kendilerine, eşlerine, çocuklarına ve onların eşlerine ve torunlarına yaptırdılar. Size ait olan köleler ise hyposoriuma gömülecektir. …..hiç kimse buraya gömü yapmaya izinli değildir. Aksi takdirde, yeraltı tanrılarına karşı günahkar olsun. Şayet her kim buna cüret ederse, ………………… Phellos kasasına -- dinar ceza ödesin……….(Bunu ihbar eden’de ceza miktarının üçte birini alacaktır).

6) Antiphellos vatandaşı falanca kişi (veya kişiler) bu mezarı yalnızca ……… ve çocuklarına yaptırdı. Başka birini buraya gömmeye kimsenin izni yoktur. Eğer gömerse, yer altı tanrılarına karşı günahkar olsun ve ……. Phellos demosuna 6 bin denaria ödesin. İhbar eden kimse ise cezanın yarısını (alacaktır). Beslemelerimiz ise hyposorium’a gömüleceklerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder